Daha önce, yetmişli yıllarda yalnızca Anti-Stalinist olmakla kalmayan, aynı zamanda sol-entellektüel bir liberalizmin izini kovalayan bazı Fransız aydınları arasında, hele Soljenitsin’in sürgün edilişiyle yaygın bir düşünme modeli haline gelen bir Gulagizm karşısında Michel Foucault’nun da kendini yapmak zorunda hissettiği bir uyarıydı bu: “Sibirya’ya sürgün ve orada çalışma kampları tesisi fikrini bir zamanlar Çar’a veren Batılı […]
Nazi Sinemasının Sinegözü