Önce #UzunLafınKısası serisinde yer verecekken üzerine elimin haddinden fazla dönmeye başladığını fark etmemle ayrı bir yazı haline getirdiğim La Llorona tahmin edebileceğiniz üzere beni oldukça etkiledi. Guatemala semalarından yükselen ve ülkenin sinemasıyla ilk kez karşı karşıya geldiğim film, seksenlerde oranın Maya halkını katletmiş diktatör Enrique Monteverde’nin yıllar sonra gelen ‘soykırım yapmıştır’ şeklindeki dava kararını takip […]
La Llorona
Kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki? Venedik ve Toronto’nun çok sevdiği Chaitanya Tamhane imzalı The Disciple, her ne kadar Hindistan’dan çıkıp gelmiş olsa da anlattığı hikaye hemen yanı başımızda, hatta belki de iki gözün ardında olup bitiyor. Çocukluğundan bu yana ülkesinin Raag isimli geleneksel müzik türüyle ilgilenen ve babasının ışığında bu sanatı icra etmek […]
The Disciple
39. İstanbul Film Festivalinin uluslararası yarışmasında yer alan filmleri gün gün değerlendiriyorum. Birinci bölümün konukları Mickey and the Bear ve Atlantis. Mickey and the Bear: Yılın belki de sıyrılacak birkaç Amerikan bağımsızından biri olan Mickey and the Bear, bir ‘saplandığı bataktan çıkamayanlar’ hikayesi. Film, on sekiz yaşına yeni girmiş Mickey’nin ekonomik zorluklar içinde babasını ve […]
#İstanbulFilmFestivali: Mickey and the Bear – Atlantis
39. İstanbul Film Festivalinin uluslararası yarışmasında yer alan filmleri gün gün değerlendiriyorum. İkinci bölümün konukları A Yellow Animal ve Luxor. A Yellow Animal (Um Animal Amarelo): Dünyanın geri kalanı tarafından henüz keşfedilmemiş başyapıtımız A Yellow Animal‘da dedesinin aslında kim olduğu ve ona neden gerçek bir kemiği miras bıraktığı sorularının peşine düşerek yola koyulan, yolculuğu boyunca […]
#İstanbulFilmFestivali: A Yellow Animal – Luxor
Bir filmi güçlü ve başarılı yapan en önemli özelliklerinden bir tanesi de kuşkusuz kahramanlarıdır. Filmdeki olay örgüsünü ve çatışmayı yaratan ana unsur olan karakterler, filmin ruhunun oluşmasına katkıda bulunarak filmi hareketlendiriyorlar. Öyle ki bazı filmlerin başkahramanları o kadar başarılı oluyor ki o karakterler hafızamızda yer edinmeyi başarıyorlar. Altyapısı sağlam hazırlanmış, gerçekçi kahramanlar ve onlara hayat […]
Sinemanın En İkonik Karakterleri
An evening of Laurel without Hardy and Hardy without Laurel sounded uncertain — I was reminded of the cheap tapes and DVDs that would package together whatever low-quality public domain bits they could scrape together and publish, without a shred of honest, as “The Best of Laurel and Hardy.” But, viewing as an amateur historian, […]
The Sunday Intertitle: Before Comedy was King
Hi, and welcome to the 100th remake of The Wicker Man. In this version from 2006, our victim is played by Jeremy Sisto. He’s a good actor but he’s no Nicolas Cage. He played Steve Kady, who works for the U.S. Census Bureau so let’s all take a moment to boo the federal government. Booooo! […]
Horror Film Review: Population 436 (dir by Michelle McLaren)
